Duygusal Yemek Yeme Neden Olur?

İnsanlar sadece acıkınca yemek yemezler. Öfkeliyken, mutsuzken, canları sıkkınken, ve gerginken de yerler. Aç olunmadığı halde bu gibi olumsuz duygulara bağlı olarak yemeğe yönelme durumu duygusal yemek yeme olarak adlandırılır.

Duygusal yemek yeme neden olur?

 Olumsuz duygular hissedince “Bu duygu nerden kaynaklanıyor?, Onu nasıl hafifletebilirim?, Hayatımı etkilemesini nasıl engellerim?"  gibi sorular sorup çözümler aramak sağlıklı olan davranıştır. Ancak bazen hayatın getirdiği bu gibi problemleri sağlıklı yolla çözecek enerjileri, güçleri, becerileri, istekleri, vs. olmadığına inanan insanlar daha farklı rahatlama yolları aramaya yönelebilirler. Örneğin; öfkeli olduğu kişiyle problemini konuşarak çözmek yerine hırsını yemeklerden çıkarmak veya hayal kırıklığı yaşadığı konuyu anlamaya çalışmak yerine tatlı yiyerek kendini mutlu (!) etmeye yönelmek,  kişinin geçici keyif yaşayarak o anda olup biten olumsuzlukları kısa süreliğine de olsa hafifletme çabalarıdır. Duygularıyla baş etmek için yemeye yönelen kişi, kontrolsüz yediği için kilo alır, bu nedenle kendine kızar, kızgınlığı yine onu yemek yemeye iter. Böylece bir kısır döngünün içine düşer.

Ancak bu kısır göngü, psikolojik olarak kişiyi giderek daha çok zorlar. Olumsuzlukları yemek yiyerek bertaraf etme çabası, hayatlarındaki sorunu çözmemekle birlikte, bu zararlı yeme içme davranışı giderek kilo almak, sağlığı yitirmek, kendine kızmak gibi ikincil problemleri de doğurur.

Duygusal yemek yeme ve psikoterapi

Duygusal yemek yeme sorunu yaşayan kişilerin genellikle kilo problemleri de beraberinde gelişir. Çeşitli diyetisyenlere ve spor salonlarına gitmelerine rağmen, hayatarında ters giden konular ele alınmadığında sağlıklı yemek yeme düzenini kalıcı hale getiremezler. Terapiye geldiklerinde ise genelde sorunlarının kilo verememe sorunu olduğunu düşünürler. Kendilerini iradesiz, beceriksiz, motivasyonsuz kişiler olarak değerlendirme eğilimindedirler.

Psikoterapi seanslarında, kişinin yemek yeme alışkanlıkları kadar hayatında olup biten olaylar da detaylıca konuşulur. Özellikle öğünleri dışında yedikleri yiyeceklerin ne olduğu, bunları ne zamanlarda hangi duygularla yedikleri ile ilgili detaylar konuşulurken, abur cuburları çoğunlukla olumsuz bir duygu içindeyken yedikleri görülür. Kendileri kimi zaman bunun farkındadır ancak çoğunlukla farkında olmadıkları bir durumdur. Farkında olmayan kişilerden, yeme içme davranışlarını gözlemlemeleri istenir. Böylece hangi duygu içindeyken  ne yediklerini net şekilde görüp fark etmeleri sağlanır.

            Kendini seanslar sırasında detaylıca gözlemleyip hayatında aslında nelerin yolunda gitmediğini,  hangi olumsuz duyguları sıklıkla  yaşadığını ve bu duygulara ne kadar kendini kaptırdığını fark eden kişi, duygularını anlayıp onlarla doğru yoldan başetmeyi öğrendikçe, bunları çözmek için yemek yemeye yönelmesi azalır. Kendini sürekli olumsuz olarak eleştirmek ve yargılamak yerine kendini tanıma, anlama, bazı yönlerini geliştirme gibi daha sağlıklı olan adımları atmaya başlayınca yavaş yavaş psikolojik olarak güçlenir. Yemekle duyguları arasındaki bağ bu şekilde zayıflar.

izmir Uzman Psikolog

Başak Dalda Kileci